Gezegenler ve İbadet

1937 senesinde, üzerinde “TC. Meksiko Elçiliği” yazılı bir rapor geliyor Türkiye’ye. Tahsin Mayatepek tarafından Atatürk’e yazılmıştır, Mayatepek bu raporu şaşkınlıkla tanık olduğu olayları bildirmek için kaleme almıştır.

Mayatepek 1934 senesinde Atatürk tarafından Meksika’daki Maya, Aztek vb. uygarlıklar hakkında araştırma yapmak üzere görevlendirilir. Burada 3 sene boyunca araştırmalar yapar ve toplam 14 rapor ile bu araştırmaları Atatürk’e ve Türk Tarih Kurumu’na bildirilir ancak daha sonra bu raporların birçoğu kaybolmuş, günümüze kadar sadece son rapor gelebilmiş. Bu raporda Mayatepek Meksika’da gözlemlediği dini ritüellerden bahsediyor. Yazı bittikten sonra rapora ulaşmak isteyenler Cumhurbaşkanlığı Arşivi’nden “A:IV-17-d, D: 71, F: 31-40” numara kaydıyla sorgulama yapabilirler. İşte bu ilgi çekici raporda yazılanlardan alıntı yaparak din – gezegen etkisinden bahsedeceğim.

  • GÜNEŞ AYİNLERİ

Fotoğraflarda görülen yuvarlak şekiller güneşi temsil eden tahta işleme. Sağ fotoğrafta ayin yapanların başlarında bu işlemelerden var, rapora göre bu kişiler tıpkı Mevleviler gibi kollarını yukarıya uzatıp 2 yarım ney ve 2 kudüm eşliğinde 10 dakika dönüyorlar. Aradaki bu benzerliğin dikkatini çekmesi sonucu Mayatepek kısa bir araştırma yapıyor ve şu sonuca varıyor:

Sol : Meksika yerlilerinin başlarına taktıkları koni başlık. Güneş işlemesini bu koni üzerine oturtuyorlar. Sağ : Mevlevilerin kullandığı kalın keçeden yapılmış başlık.

 

Burada yapılan güneş ayininde, güneş benzerlerinin tahtadan yapılmış koni şeklinde destekler üzerine bindirilmiş olduklarını görünce Orta Asya’daki ayinlerde de güneş örneğinin kalın keçeden yapılmış destekler yani külahlar üzerine bindirilmiş olmasını göz önüne getirerek Mevlana’nın bunları İslam dininin gereğine uygun olarak destek vazifesinden çıkarıp Mevlevi tarikatının açık bir işareti kabul etmiş olduğundan şüphem kalmadı.

Ayrıca güneş ayinindeki neylerin hüseyni ve hicazkarı kürdi çeşnisinde nağmeler çalmaları ve kudümlerin de mevlevi temposu ile çalınması Mayatepek’in dikkatini çekmiş ve Mevlevi ayininin Güneş Kültünden etkilenmiş/alınmış olduğunu söylemiştir.

Mevleviliğin kurucusu olan Celaleddin Rumi’nin piri olan “Şems” in de sözlük anlamıyla “güneş” demek olması bu konuda ilgi çeken bir başka ayrıntı.

  • SECDE VE GÜNEŞ

Mayatepek tanık olduğu birkaç olaydan sonra İngilizce bir metini çevirisiyle birlikte veriyor:

Hükümdar, Presnler ve ehaliden müteşekkil bir heyet, ayakları çıplak olarak fecir zamanından önce, Kuzko meydanlarından birinde toplanır ve dağların üzerinde, güneşin ilk şuaları görününce; bu cemaat yere çöküp bu şuaları öperler ve bu esnada İnka, elindeki altın kabı yukarıya kaldırarak, babası olan Güneşe içki takdim ederdi.

Ve bu insanların secde etmesinin sebebini Güneş’e olan saygılarına bağlıyor. Nerede okuduğumu hatırlamıyorum ama başka bir yazıda bu durumu karanlıktan korkan insanların Güneş ile birlikte aydınlığın gelmesine karşı bir şükran gösterisi olarak açıklamışlardı.


Bu kısımdan sonrası Tahsin Mayatepek’in raporundan bağımsızdır.


Mayatepek’in raporundan yaptığımız çıkarımlardan sonra gelelim diğer bir kaynağa. Aslında bu konuda birçok kaynak var ama kısa bir yazı olması için okumuş olduğum ve şu anda da elimde olan kaynaklardan yazmayı tercih ettim.

  • TANRILARIN GÖVDESİ GEZEGENLER

İnsanoğlu, varlığını bildiği ancak hikmetini anlayamadığı varlıklara tapmış, ne zaman ki o varlığın sırrı çözülmüş ona ulaşılabilmiş başka bir şeyler bulmuş. Tarih boyunca hep böyle süregelmiş bu durum, ve Tanrı hep bizden uzaklaşmış. Toprak, ateş, ağaç, dağ zirvesi, bulut, gök, gezegen… Sabii inancı Tanrı’yı gezegene taşıyan inanç. Her birini “tanrı” olarak görürler bunları temsil eden putlar yaparlar. Daha sonra tapınaklarının şekline de bunu yansıtırlar.

Güneş, Ay ve beş gezegen adına tapınak yapıyorlar ve bunların her birine farklı biçimler veriyorlar. Bazı özel günlerde bu tapınaklara gidip ibadetlerini yapıyorlar. Mesela Nisan ayının ilk üç günü Venüs tapınağına gidip kurban kesiyorlar. Gelelim şekillere,

  • Güneş Tapınağı: Dörtgen
  • Ay Tapınağı: Sekizgen
  • Zühal (Satürn) Tapınağı: Altıgen
  • Müşteri (Jupiter) Tapınağı: Üçgen
  • Merih (Mars) Tapınağı: Dikdörtgen
  • Zühre (Venüs) Tapınağı: Dörtgen içinde üçgen
  • Utarit (Merkür) Tapınağı: Dikdörtgen içinde üçgen

Bu tapınakların birçoğu dinler arası savaş sebebiyle yıkılmış, harabe edilmiş. Ama onarımlarla ayakta kalabilmiş olan da varmış. Ayakta kalabilenler için Kabe örnek olarak veriliyor.

Kabe’nin de yıldızlar adına yapıldığı anlatılır, bazı sözlüklerde “dörtgen” anlamı da vardır ki şekil itibariyle dörtgen yapıdadır. Yukarıdaki bilgiyi de göz önünde bulundurduğumuzda Kabe’nin bir güneş tapınağı olarak yapıldığını söyleyebiliriz, aslında İslam inancında ibadetlerin Güneş’in hareketine göre yapılması da bu durumu desteklemek için öne sürülebilir.

ÖZET

Tarih boyunca sırrını çözemediğimiz her varlık ilgimizi çekmiş, büyük sırları, olayları olan, aklımızın eremediği varlıkları Tanrı olarak nitelendirip onlara tapmışız. Ve bu varlıklar zamanın getirdiği yenilikler, buluşlarla sırlarını kaybetmiş bununla birlikte önlerindeki tanrı sıfatlarını da kaybetmişler. Bizler ise onların yerine koyabilecek başka varlıklara göz dikmişiz. Ulaşmadığımız, aklımızın ermediği bir başka varlık aramış ona tanrı demişiz. Ve tanrıyı her defasında daha uzağa götürmüşüz, ulaşamadığımız yerlere. En büyük yanılgımız olmuş Kralları tahta; Tanrı’yı gökyüzüne çıkartmak… Kral umrumda değil ama Tanrı’yı gökyüzünden yüreğinize / yanıbaşınıza indirebilmeniz dileklerimle…

< — DÜZENLEME –>

Yazıyı yazdıktan 3 saat sonra Twitter’de gezinirken gördüğüm bir görseli konuyla alakalı olduğu için paylaşmak isterim.

NASA’dan alınmış bir görüntü. Satürn gezegeninin kuzey kutbundan çekilen bir fotoğraf.

Yukarıda bahsedilenleri hatırlayın, Satürn tapınağı için altıgen biçimini seçmişlerdi. Asırlar önce bunların tespit edilmesi ve daha sonra dini bir olgu kazandırılması çok ilginç değil mi sizce de?

Kaynak : DURSUN, Turan. Kutsal Kitapların Kaynakları 1-2-3. Ankara: Kaynak Yayınları, 2014.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir