Başlığı okuduğunda “nasıl yani Akif din düşmanı mı ” demiş olabilirsin, yok yok tam aksine gerçek bir dindar. Gerçek bir dindar çünkü, kurtuluşun dine sığınıp beklemekle gelmeyeceğinin farkında ve bunu savaş döneminde verdiği tüm vaazlarında dile getiriyor. Ondan önce ilginizi çekebilmek için çeviriyi gerçekten yaktırıyor onu söyleyeyim Şimdi adım adım gidelim.
Akif’in Kastamonu’da verdiği vaazdan bir kısım:
Biz Müslümanlar, bin tarihinden itibaren çalışmayı bıraktık. Atalete, ahlaksızlığa döküldük. Avrupalılar ise gözlerini açtılar, alabildiğine terakki ettiler. Görüyorsunuz ki, denizlerin dibinde gemi yüzdürüyorlar. Havalarda ordular dolaştırıyorlar. Mademki vatanın müdafaası farz-ı ayındır, bu farzın mütevakkıf olduğu esbbı elde etmek farzdır; o halde onların kuvvet namına neleri varsa hepsini elde etmeye çalışmak farz-ı aynıdır.
Sanayi gücünün farkında olan Akif, seslendiği cemaate “Müslüman için evvela hürriyet, sonra ibadet” sözünü merkez alarak gelişmiş sanayiye sahip olmanın farz olduğunu Okumaya Devam Et