Her zamanki gibi bu hafta da okulun sıkıcı “Seminer” dersine girecektim, her hafta biri veya birileri geliyor oturdukları yerde slayt izlettirip gidiyordu bu yüzden girmeyi hiç istemiyordum, ama bu kez konuşmacı ilgimi çekmişti: Tubitak UZAY’dan Egemen İmre… Vay be ilk defa okul ilgimi çekmişti, okulda birileri UZAY diyecekti, şaşırmıştım. Tabi ki hemen koyvermedim kendimi, “ya beklediğim gibi olmazsa” diye bilgisayarımı alıp girdim seminer salonuna, baktım sıkıcı gidiyor, play a game
Salona girdim, vay be o da neydi… Konuşmacı gezinerek dinleyicilere sorular soruyor, espri yapıyor, o kadar rahat ki. Ulan bu adam dinlenir dedim, kapattım bilgisayarı dinlemeye koyuldum.
“Uzay istasyonu gören var mı?” diye soruyor…
Tabi ki herkes boş boş bakıyor, nereden görecektik, “Hiç denediniz mi gözlemlemeyi?” dedi. Hiç denememiştim, o kadar meraklıyım astronomiye, ancak merak edip de uzayı nasıl gözlemlerim diye araştırmamıştım, kızdım kendime. “E nasıl gözlemleyebiliriz ki..” diye düşünürken konuşmacıdan kopmuşum, “..fotoğraf makinesiyle art arda çekim yapıp en netini alabilirsiniz.” diyordu. Fotoğraf makinesi ile uzayı nasıl çekecektik, ulan bu adam cümlenin başında ne dedi acaba? Adam zaten nasıl gözlemleyeceğimizi anlatacak sen ne diye düşünüyorsun Faruk, al işte cümlenin başı kaçtı(!)
Neyse, şimdi can alıcı noktaya gelelim, önce aşağıdaki kırmızı yeri oku gerisini sonra okursun, mutlu haberi al önce.
Dünyadan çıplak gözle görülüyor, başımızı kaldırsak göreceğiz yani. Dur dur, balkona çıkıp bakma hemen, bekle, yazının sonunu bekle, zaten havalar soğuk. Hazır konu bölünmüşken şunu açın da az artistlik olsun, büyük iş yapıyormuş gibi hissedelim okurken
1. Uzay İstasyonunu Araştır
Gözlemlemek istediğin uzay istasyonunu araştırmalısın önce, çıplak gözle görülebiliyor mu ya da bulunduğun konumdan görmek mümkün mü? Allah aşkına kaç tane uzay istasyonu biliyorsun da bu soruya cevap vereceksin Gelelim bu cehaleti nasıl aşacağız, ben yardımcı programlarla aşıyorum. Telefonuna, bilgisayarına yüklersin, hele telefona yükledin mi misss… Tependen uzay istasyonu geçiyor tabi sen o arada kim bilir hangi gereksiz işle ilgileniyorsun tam o arada bir dırırım dırırım ( telefon sesi ), bildirim geliyor: “2 dk sonra … uydusu geçecek, sen napıyon allaşkına hadi hazırlan”. Türkçe çevirisini samimi bir ağızla yaptığım bu uygulamanın adı ISS Detector. Uygulamayı kullanarak uyduların yerini görebilirsiniz.
2. Gör ve Heyecanlan
ya da heyecanlanma. “Şu muymuş şimdi, yıldız değil mi la o…” , “evet bu o, bu kesin o(adını İngilizce okuyamadığın için ‘o’ şeklinde sesleniyorsun ), iyi de çok küçük, ne anladık şimdi…” diyebilirsin. E bir zahmet yani küçük olsun çıplak gözle görürsün dedik de abartma yani, aranızda dağlar, yollar, denizler olmayabilir ama kilometreler engel be gülüm. Aslında düşündüğün zaman keşke dağlar, denizler engel olsa daha kolay olurdu ulaşmak.
Eğer şanslıysan uyduyu gördüğünde yanında teleskop, dürbün, yakınlaştırma yapabileceğin herhangi bir mercek ve fotoğraf makinesi olur. (yazının bu kısmını okumadan balkona çıktın ve uyduyu gördüğünde şans eseri balkonda makine ve teleskop varsa, hemen gözlemi bırak ve koşarak loto oynamaya git. Tabi burayı okumadığın için loto oynamaya git dediğimi de duymadın, o şans bir daha gelmez gitti milyonlar.) Neyse bu kadar parantez arası yazı yeter. Konu çok dağılıyor he mi Aşağıya bakıyoruz hemen.
Fotoğrafçımız işe biraz sanat, ustalık katmak istemiş ki Ay ve uçağı aynı karede almış. Peki nasıl yapmış bunu fotoğrafın altında özet olarak görüyoruz: Fotoğraf makinesinin objektifine bir teleskop bağlayarak. Uydu çeken abimize bakalım şimdi de,
Teleskop denilen soykayı hiç araştırmadım ama pahalıdır muhtemelen. Bunun için alternatif yöntemler bulabilmek biraz da bize bağlı. Hiç olmadı, uydunun nerede olduğu bilmek de güzel be. Umarım hem gözlemlersiniz hem de fotoğraflarsınız.
GÜNCELLEME: Buyrun, başlangıç icin teleskop tavsiyesi.